20 Şubat 2015 Cuma

Mini Öykü: Toplu Taşıma



Her zaman merak etmişimdir; iki insan birbirinden, aynı zaman dilimleri içerisinde, nasıl oluyor da hoşlanabiliyor, nasıl oluyor da birbirlerine aşık olabiliyorlar veya bütün bu ilişkilerin başlangıç noktası neresi?

İstanbul'da arabası olmayan birisi olduğu için, neredeyse her gün en az bir kez toplu taşıma aracı kullanıyordu. Üniversite yaşamından beri kızlardan oluşan bir arkadaş çevresi pek olmamıştı. Hayatındaki en güzel kızları ya başka fakültelerde ya Instagram hesaplarında ya da metrolarda, dolmuşlarda, otobüslerde görmüştü. Hatta bir kızla en net kesiştiği an bir metrobüste gerçekleşmişti. Lakin o güne kadar bir toplu taşıma aracında yanına asla güzel bir kız oturmamıştı. Şimdiye kadar yanına oturan kızların ortalama puanı bile bol keseden hesaplandığında 5.2 geliyordu. Yanına oturan yaşlı minnoş teyzeleri puanlamaya katmıyorum bile...

Kaderi yazan Tanrı'dır. Kaderi değiştirmek veya tekrardan şekillendirmek ise insanların elindedir. 

Yine mutsuzluk kokulu bir akşam vakti Taksim-Yeşilköy hattı dolmuşuna binip evine gitmek istedi. Güzergahın orta kısımlarında ineceği için zaten dar olan dolmuşta inerken zorlanmamak için kapı kenarında yer alan koltukları tercih ederdi. Fakat o akşam onun kaderinde en arka koltukta kapıya uzak köşede oturmak vardı. Acelesi olduğundan kısa sürede karar verip dolmuşa binmeyi seçti. Cebinden 10 Lirasını çıkarıp öne doğru uzattı. Tam o sırada yanındaki "8 puan" 5 lirasını çıkarıp kendisine verdi ve şoföre de "10 liradan iki kişi..." diyerek hesabı kapadı.

Artık yalnız değildi, kendisi tek bir kişi değildi, tek bir birey olmaktan çıkmıştı. Onlar iki kişilerdi, bir çift... Evet, artık bir çift olarak görebiliyordu kendisini.

"8 puan" ise whatsapp'ta Kaan potansiyel sevgilisiyle yol boyunca konuşurken, bir dolmuş aşkına malzeme olduğundan hiç de haberi yoktu ve ölene kadar da olmayacaktı.